18 Şubat 2011 Cuma

YÖK Kararında THS ve 36/A-4 İfadelerinin Bizzat Geçtiği

abcvyz 16 Şubat 2011 - 01:50

... sosyologların genelini ilgilendirdiği, yanısıra diğer üç unvana dair de kapsayıcı olduğundan kendimce görüşlerimi aktaracağım.. bunu öncelikle sizin mesajınızı alıntılayarak onun üzerinden gerçekleştirmeye gayret edeceğim; hoş soru sn. zardona sorulmuş ancak belirttiğim nedenle ve müsaadenizle ben de yanıt vermek istedim..


savior 15 Şubat 2011 - 23:00

"demek ths ifadesi var... ben neden göremiyorum?

ya da buyrun ispatlayın ths olayını

siz ispatlayana kadar

http://2.bp.blogspot.com/_RAgkuTePi5g/TH7expIra8I/AAAAAAAAANs/Ge2ab2S5Eys/s1600/6.jpg

buyrun bakın bakalım ths lafzı ediliyor mu?

başka bir yök kararı bulursanız bana gönderin ben de "ha bizimki eskiymiş diyeyim!"

yök karar gerekçesinde 36 teknik a4 diyor fakat bize ait kararında 36 a4 dışında birşey görebilirseniz sizi tebrik ederim."

bu alıntıdan benim anladığım 10 Şubat 2010 tarihli YÖK Yürütme Kurulu kararı ve aynı yazıyı alıntılayarak oluşan 05 Mart 2010 tarihli YÖK Başkanlığının yazılarında ilgili unvanların "THS lafzı"yla karşılık bulup bulmadığı sorun edilmiş; hatta sadece 36/A-4 var ama THS ifadesi bulunmuyor fikri ağırlık kazanıyor..

kararın yıldönümünde değerlendirme yazımda ifade etmeyi düşünürken fırsat bulamadığım için bunu vesile edinerek bir-kaç anekdotla beraber konunun vuzuha kavuşması yerinde olacaktır.

geçen sene karar alındığında aynı karara ilişkin DPB uzman ve Daire Başkanlarının da Maliye cenahının da farklı çıkarımlarda bulunduğunu geniş paylaşıma açmasak da bu hayret verici durumun yaşandığını bizzat bilenlerdenim. Hatta hatırlayanlar olacaktır memurlar.nette de hâla anlaşılması güç bir haber çıkmıştı kararla ilgili olarak (1) nitekim o dönem ds.sosyolog genişçe bir analiz yazısı yazmıştı.

Gelelim kararda THS ifadesinin geçip geçmediği, geçse bile ilgili unvanların bu kapsama alınıp alınmadığını belirtmesi hususuna ya da sadece 36/A-4 deyip başka bir şey söylemediği konusuna..

Bundan önce yine ifade etmeliyim ki kurum yazıları maalesef gerek meramını anlatırken içerik dil ve uslup olarak ehil ellerden çıkmıyor.. fakat bu örnekte kararın böyle yazılmasına sevinenlerdenim.. nedeni ise çok kez tekrar ettiğimiz üzere YÖK’ün kararı yeni bir şey söylemek ve yeni bir yapı oluşturmak yerine daha önce THS kapsamına alınan ve bunun ötesine geçerek 36/A-4’ten yararlandırılanları anarak “bunlar ne ise bunlarda o!” demenin dışında bir şey söylemiyor.. Aslında bunu söyleyerek başka bir şey söylemesine gerek kalmıyor..

Metin üzerinden gidersek.. malumunuz 05 Mart 2010 tarihli YÖK yazısı iki yapraktan oluşmaktadır; sizin verdiğiniz kaynakta ikinci sayfa var ve orada THS ifadesi görülemeyecektir.. fakat o bir paragraftır ve bir öncesinde vurgunun hem THS’ye hem de 36/A-4’e olduğu âşikardır..

Şöyle ki;

İlgili kararda (2) 24/06/1997 tarihli toplantıya atıf yapılarak o kararda THS kapsamına alınan programlar vurgulandıktan sonra “657 sayılı DMK’nın 36/II maddesinde TEKNİK HİZMETLER SINIFINDA yer almasının uygun görüldüğü ile” den sonra 2008’deki resmi gazete ve BKK’ya atıf yaparak o kararla 36/A-4 kapsamında değerlendirilen programlar vurgulandıktan sonra “adı geçen unvanlarında bu kapsamda değerlendirilmesine karar verilmiştir”

İki sihirli kelime var ve bunlardan hangisini ıskalarsak çıkarım eksik ve hatalı olur.. özellikle “ile” bağlacı ve “bu kapsamda” ibareleri..

Sadece “bu kapsamda”ya takılır ve onu 36/A-4’le sınırlandırırsak metnin ruhuna uygun olmayan bir yorum yapılmış olur.. Dikkat edilirse iki karara atıf birinci karar THS kapsamına, ikinci karar 36/A-4’e birincisi 1987, ikincisi 2008.. ile bağlacı her şeyden önce geçen konunun (1987 ile THS olanlar gibi değerlendirilmesi) geçerli ancak yeterli olmadığını, ayrıca THS’nin yanı sıra 2008’dekiler gibi 36/A-4 kapsamına da alındığını vurgular.. aslında çok açık ama nedense sadece sona bakılıyor ve “ile” bağlacının niçin kurulduğu ya da YÖK neden 1987 kararına atıf yaptığı düşünülmüyor.. geçen sene bunun böyle olduğunu bizzat DPB uzmanları ile çok sert bir şekilde tartıştığımdan “şerbetli”yim :) neyse ki sonunda onlar da hak verdi.. Dikkat edilmesi gereken konu 1987 kararıyla karara konu programlar THS oldular ancak 36/A-4 olamadılar.. referans edindiğimiz Arkeologların 1987 yılında THS olduklarını ancak 2008 de 36/A-4’ten yararlandıklarını unutmayalım..

YÖK bizim kararımızda bilerek ya da bilmeyerek çok isabetli bir işarette bulundu.. Bizi ne 1987’dekiler gibi sadece THS diyerek 36/A-4’ten mahrum bıraktı ne de 2008’dekiler gibi sadece 36/A-4 dedi.. onlar için uzun yıllar sonra düzenlemesi parça parça yapılan kararı cem etti ve bu dört unvan için “ikisi birarada” hükmünü verdi..

Bu konuda kararda THS kapsamına alındığımızla ilgili ibarenin olup olmadığı ve bu açıklamalara rağmen tereddütü olanlara dilimin döndüğünce metin temelli anlatmaya çalışırım..

...

(1) http://sosyologlojistik.blogspot.com/2010/03/mucadelenin-ksa-tarihi-ve-sosyologlarn.html

(2) http://sosyologlojistik.blogspot.com/2010/03/yokun-thsye-gecis-yazs-yurutme-kurulu.html

***
 
abcvyz 17 Şubat 2011 - 07:56
 
YÖK BABANIN ÇOCUKLARI ARASINDAKİ AYRIMCILIĞI SONA ERDİRME KARARI


Aslında BKK 10 Aralık 2010 tarihinde verdiği kararla sınıf değişikliklerinde kanunun öngördüğü zincirin son ve en önemli halkasını oluşturarak beş unvanın sınıfının THS olduğunu hiçbir ihtilafa gerek kalmadan tescillemiştir. Mevzuatın öngördüğü gereklilikler yerine getirildiğinde süreç bütünüyle tekemmül etmiş olacaktır.

Ancak bugün için önemli gözükmese de YÖK’ün kararında “bulanık”lığın olduğu, açık ifadesiyle eksik karar verdiği düşüncesine sahip bir kişi bile olsa onun da bu şüpheden uzaklaşması için konuyu hikâyeleştirerek anlatmayı deneyeceğim..

Zengin bir babanın on çocuğu vardır.. servetini aynı zamanda onların da çalışmasıyla çoğaltan baba, mal varlığını hayatta iken bölüştürmek ister.. Çeşitli nedenlerle ilk beş çocuğunu diğerlerinden ayırarak 1987 yılında daha fazla miktarda maddi olarak ödüllendirir; bununla yetinmeyerek 2008 yılında daha önce ödüllendirdiği bu çocuklarına fazladan menkul gayrimenkul verir.. bununla belki de son beş çocuğu cezalandırmaktadır.. Yaşlanması ve son beş çocuğa haksızlık yaptığı düşüncesi ya da son beş çocuğun “kazan kaldırması” sonrasında baba, yaptığı yanlıştan vazgeçerek bir karar alır ve kararını notere giderek huzurda açıklar.. önceki beş çocuğuna iki farklı dönemde iyileştirme yaptığını, şimdi ise son beş çocuğu için öncelikle 1987’deki paylaşımda olduğu gibi hak verilmesi gerektiği İLE ayrıca 2008’deki fazladan yararlandırmanın bu son beş çocuk için DE geçerli olduğunu belirtir..

Buradan hareketle son beş çocuk paydan ne aldı sorusu sorulduğunda Son beş çocuk ilk beş çocuğun ikinci kez (2008) yararlandığı iyileştirmeden yararlanır ancak 1987 yılındaki iyileşme son beş çocuk için geçerli değildir denilebilir mi?

YÖK’ün kararına (1) bir de bu gözle baktığımızda her şey daha net değil mi.. hatırlatmak isterim ki YÖK’ün 1987 THS atıfı ile 2008 36/A-4 göndermesi ayrı değil aynı paragraftadır.. Hatta çok daha dikkatli bakıldığında bu kapsamların aynı cümle (son cümle) içinde geçtiği görülecektir. Hâl böyle iken YÖK kararında THS ibaresini/ifadesini kullanmadı sadece 36/A-4’e vurgu yaptı demek sanırım yerinde olmayacaktır.

(1) http://sosyologlojistik.blogspot.com/2010/03/yokun-thsye-gecis-yazs-yurutme-kurulu.html

Hiç yorum yok: