22 Ağustos 2011 Pazartesi

Kültür Memur-Sen'den YÖK'e verilen 17/08/2011 Tarihli Yazı


<><><> 
<>
Gerekçeler ve Mağduriyetin Tanımlanması

1- Devlet Personel Başkanlığı  Yükseköğretim  Kurulu yazısına istinaden 10 Ocak 2010’da, söz konusu unvanların THS kapsamına alınmalarına ilişkin olarak ilgili kurum ve kuruluşlarla bir toplantı düzenlemiş ve YÖK’ü temsilen bir daire başkanı Sibel İRKEY ile uzman Çiçek AKMAN bu toplantıya katılmıştır. Ayrıca Maliye Bakanlığı BUMKO Genel Müdürlüğünü temsilen de Daire Başkanı Kemal Çelik toplantıda hazır bulunmuş ve toplantı tutanaklarını imzalayarak, ilgili unvanların THS kapsamına alınıp alınmaması kararını YÖK KANUNUnun 43. Maddesinin b bendine dayandırarak YÖK e bırakmıştır (Ek 1)

2- YÖK ilgili alt kurullarında konuyu değerlendirmiş ve 05.03.2010 tarih ve 9796 sayılı kararıyla bu unvanların görmüş oldukları öğrenim ve yapmış oldukları işler bakımından 2008 yılındaki hizmet sınıfı değişikliklerine konu olan unvanları  emsal  ve eşdeğer göstererek, kitap patalogu, kütüphaneci, arşivci ve sosyologları 36. A/4 bendine alınmasına ilişkin karar alarak ilgili bendde yer alan ve Teknik Hizmetler Sınıfında  bulunan unvanların yanına yerleştirilmesine karar vermiştir (Ek 2)

3- YÖK kararından sonra 657 sayılı kanunun 36. Maddesinin g bendi işlemeye başlamış ve dayanak olarak alınması gereken YÖK kararına rağmen Maliye Bakanlığı BUMKO Genel Müdürlüğü, Kanunlar Kararlar Genel Müdürlüğünün sözkonusu unvanların durumlarına ilişkin görüş sorduğunda, unvanlarımızın A/4 bendine uygun olmadığı ancak teknik hizmetler sınıfına dahil edilmemizde bir engel de bulunmadığı yönünde görüş vermiş ancak yasal süre olan 1 aylık sürede değil sözkonusu görüşü 3 ay bekletmiş böylece yapılacak düzenlemelerin 2011 yılına kalmasına neden olmuştur.  DPB ise ilk önce şifahen bildiğimiz Maliye’nin üzerindeki baskısına binaen önce sadece THS için olumlu görüş vermiş fakat yeniden görüş alınması gündeme geldiğinde DPB, 2. görüşünü hem THS hem de A/4 hükmü için olumlu olarak bildirmiştir (Ek 3)

4- YÖK kararında olduğu gibi DPB’nin iki kez olumlu mütalaasına rağmen, Maliye Bakanlığı, Kanunca YÖK’e tanınan yetkiyle alınanan karara muhalif hareket etmiş ve 10.12.2010 tarihli Bakanlar Kurulu’nda YÖK kararı eksik uygulanarak ve folklor araştırmacıları da bu karara eklenerek karar bu unvanlar için YÖK’ün eşdeğer gördüğü unvanlarda olduğu gibi değil 36/A-4 kapsamında değerlendirilmeksizin teknik hizmetler sınıfı olarak çıkmıştır (Ek 4)

5- Sınıfları 10 Aralık 2010 tarihinde teknik hizmet olarak değiştirilen ilgili unvanların kadroları da 4 Temmuz 2011 tarih ve 644 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile teknik hizmetler sınıfı olmuştur. 

Gerekçeler:

1- Maliye Bakanlığı gerek Ocak 2010daki toplantıya daire başkanı düzeyinde temsilciyle katılmasına gerekse Yök Kararında Maliye Bakanlığı müsteşarının da imzasının bulunmasına rağmen YÖK’ün kütüphaneci, kitap patalogu, folklor araştırmacısı, müze araştırmacısı, arşivci ve sosyologlar için almış olduğu kararı kabul edememiştir ve yasalarla YÖK'e tanınan hakkı bir anlamda gasp ederek kendisinin daha iyi bildiğini, konunun kendisinin uzmanlık alanı olduğunu ileri sürmüştür

2- Oysa YÖK bu unvanlarla aynı kategoride değerlendirdiği başka unvanlar için aynı kararı daha önce almıştır ve bu unvanlara ait yapılan düzenlemelerin aynısını mezkur unvanlara da yapılmasını istemiştir.

3- Bu unvanlar 1997 yılında ya da 2008 yılında teknik hizmetler sınıfına alınan ve kendilerine zam ve tazminat ödenen unvanlardan farklı bir durumda değillerdir. YÖK kararında bu unvanlara emsallik gösterilmiştir.

4- YÖK eğer bu unvanlar için teknik bilimler lisansiyeri olarak kabul edilemezler derse kendileriyle çelişecektir. Daha önce çeşitli yıllarda alınan kararların da aslında hatalı olduğu ve DPB’nin YÖK e yazdığı son yazıdaki “bunların gerçekten böyle olduğundan emin misiniz?” şeklindeki görüş talebine hayır hatalı iş ve işlem yapmışız demiş olacaktır ki hatadan dönülmesi bir tarafa asıl sorun hatanın devam ettirilmesi olacaktır.

5- Fakat  aynı uygulamaya ilişkin benzer unvanlar bulmak da çok zor değildir. Nitekim sosyal çalışmacı kadroları iktisadi idari bilimler fakültesinden, psikologlar edebiyat fakültelerinden mezun olmalarına karşın bu unvanlar sağlık bilimleri lisansiyeri sayılmışlardır.

6- Benzer şekilde edebiyat fakültesinden mezun olan antropologlar, etnologlar, arkeologlar, hititologlar vs. de teknik hizmetler sınıfında yer alarak teknik bilimler lisansiyeri olarak kabul edildiği anlaşılmaktadır. Bu nedenle YÖK’ün hem daha önce aldığı kararları yinelemek ve tutarlılığını koruması adına hem de yaptığı işi bilinçli yaptığını göstermek adına, DPB nin görüş talebinde sorulan “bu unvanlar teknik bilimler lisansiyeri mi?” sorusuna evet yanıtı verilmelidir.

7- DPB görüşünün diğer bir hususu ise “mesleki teknik yükseköğrenim ” ifadesidir. Bu konuda hüküm verebilmek için yukarıda ifade edilen Maliye- DPB arasındaki sakınca ve yakınlaşmaları yakından bilmek gerekmektedir.

8- Kanun Hükmündeki Kararname ile THS’ye alınan unvanlara nasıl bir ödeme yapılacağı, zamlardan yararlandırılmaları için YÖK ten talep edildiği iddia edilen yazıda “mesleki teknik yükseköğrenim]” ifadesi tuzak bir ifadedir. Buna kanıt olarak Yan Ödeme Kararnamesinin ilgili cetvellerine bakmak yeterlidir. Şöyle ki: Yan ödeme kararnamesinin teknik hizmetler bölümüne baktığımız da a- b- c maddelerinde yer alan unvanlara ilişkin olarak “yüksek öğrenim görenler ifadesi kullanılırken” d maddesinde ise “diğer mesleki teknik yüksek öğrenim ifadesi” yer almaktadır.

9- D bendi bu anlamda bu unvanların ücretlendirilmesinde daha düşük bir benddir. YÖK görüşünde bu unvanlar için “mesleki teknik yüksek öğrenim” yazarsa işaret ettiği yer doğrudan doğruya d bendidir. Oysa mezkur unvanlara emsal ve eşdeğer gösterilen unvanlar (C) bendinde yer almaktadır.  Yine söz konusu görüşte, bu unvanların mesleki teknik yüksek öğrenim değillerdir şeklinde bir ifadenin bulunması halinde bu unvanlar hiçbir unvan zam ve tazminatlardan yararlanamayacak, YÖK aldığı kararla yine çelişkiye düşmüş olacak, kararına esas teşkil eden ve emsal gösterdiği unvanların yararlandığı zam ve tazminatlar kadar mezkur unvanlar bu haklardan yine yararlanamayacaktır.

10- Dolayısıyla YÖK, kararlarında da emsal olarak gösterdikleri arkeologlar için hangi yazıları yazdıysa bu unvanlar için de benzer bir yazı yazmalı ve “emsal ve eşdeğer unvanlara eşit zam ve tazminatlardan yararlandırılmasında Başkanlığımızın görev ve sorumluluk alanlarına giren konular bakımından herhangi bir tereddüt ve engel bulunmamaktadır” şeklinde bir ifade kullanmak durumundadır. YÖK’ün aldığı kararın doğruluğunu tekrarladığı ifade ancak böyle bir cümlede temel bulur.

11- YÖK’ün bu mağduriyetin giderilmesinde kilit noktada olduğu açıktır. Dolayısıyla görüşe konu olan iki isteğe bire bir karışılık vermek beklendik bir şey olduğu gibi kullanılacak ifadelere dikkat edilmemesi durumunda herhangi bir hak talebi gündeme gelmeyecek ve bu unvanlar emsal ve eşdeğerleri kadar kazanım elde edemeyecektir.

12- Verilecek görüşte “mesleki yüksek öğrenim “ ifadesinin kullanılması bu unvanları biraz olsun rahatlatacaktır.

13- Yazımız ekinde kütüphaneci ve sosyologların neden teknik hizmetler sınıfına girmelerine ilişkin kaleme aldıkları iki çalışma bulunmaktadır.

14- Bu çalışmalara bakıldığında kütüphanecilerin yaptıkları iş bakımından teknik hizmetler sınıfına dahil edilmeleri gerektiği, sosyologların ise aynı antropologlar ve arkeologlar gibi görmüş oldukları eğitim ve vermiş oldukları hizmet bakımından teknik hizmetler sınıfında olduğunu gösterir yazılar bulunmaktadır.

15- Tüm bunların sonucunda içinde bulunulan durumda 1987 yılında Teknik Hizmetler Sınıfına alınan ve YÖK’ün uygun görüşüyle 2008 yılında A/ 4 dahil edilen arkeologlara verilen görüş gibi bir görüşün yazmasını talep etmekteyiz.YÖK’ün kararlarını ciddiye almayan kurumlar, bugün içine düştükleri durumdan kurtulmak ve bu unvanlara ait zam ve tazminat oranları için YÖK’ü köşeye sıkıştıracak bir yazı yazmaktadırlar. Bu anlamda YÖK’ten tek talebimiz bize gerçekten emsal ve eşdeğer gösterdiği meslekler gibi aynı görüşleri vermesidir. Maliye Bakanlığı daha şimdiden müze araştırmacılarını c bendine yerleştirmeyi planladıklarını bugün ifade etmiştir.

Tüm bunların sonucunda Maliye Bakanlığı ve Devlet Personel Başkanlığı’nın bu unvanlarla ilgili 1 Bakanlar Kurulu Kararı’nı, 1 Kanun Hükmünde Kararnameyi ve en az bunlar kadar önemli olan ve Kanunca YÖK’e verilmiş hakkın da görmezden gelmesi açıkça yetki gaspıdır.

Hiç yorum yok: